|
|
|
COPYRİGHT HER HAKKI SAKLIDIR.İZİNSİZ KULLANILAMAZ. Sitemizde yayınlanan içerik, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
© Copyright 2009
BU SİTE HİÇ BİR KİŞİ İLE ORTAK DEĞİLDİR SİTE MİSAFİRLERİNE DUYRULUR!!
|
|
|
Endülüs'e Doğru
VII. asırda, yeni bir inanç, yeni bir anÂlayış hâkimiyet kurmuş, yeni bir dünyanın müjde ve mesajları inananları yerinde duraÂmaz hale getirmiştir.İçlerinde duydukları aşkı ve şevki bir meşale ışığının rehberliği kabul edenler, her tarafı aydınlatma niyeÂti ile mütemadiyen dünyanın sağına soluÂna koşup durmuşlar. Ruhlarında hissetÂtikleri hazzı herkese duyurabilmek için karÂşılarına denizin çıkışına aldırış etmemişler. Temiz ve duru inançlarını bir uçtan öbür uca, dünyaya yayma yarışma katılmışlar. Bütün bir asır, boydan boya, bu esrarengiz kuvvetin tesiriyle coşup, çağlayanların desÂtanları ile dolup taşmış.
Köklü ve derin bir uyanış, bir kaç asır içinde bir oldubittiye gelebilir mi?
VIII.asırda, aynı davanın sevdalıları ile, aynı ahenkle akışına devam etmiş. Asırlarca bir devlet kuramamış, başkalarının müstemleke veya himayesinde yaşamak bir huy haline gelmiş olan bâdiyede dağınık hayat süren çöl çocukları, o müthiş enerÂjinin heyecanı ile azlık ve imkansızlıklarıÂna bakmadan inançlarının beslediği zengin ve rengin ruh dünyalarını başkalarına da açabilmek, insanlığı hep bahar havası olan kendi iklim ve mevsimlerine çekilmek için kendi beldelerini, benlikleri gibi aşmış ve yeni dünyaların içine karışmışlar yeni nar-ı beyzaların yetişmesine vesile olmuşlar. Başka ırktan yeni nesillerin ellerine hizmet sancağını tutuşturmuşlardır.
Bunlardan sadece birisini, bir dağa adıÂnı veren ve bin seneyi aşkın bir zaman sonÂra Abdülhak Hâmid’e şiir ve nesir dünyasınÂda ilham kaynağı olan Tank Bin Ziyad’ı ele alalım. Berberi asıllı.. Berberileri bu ırkÂtan sayanlar, onun Türk olduğunu da söyÂlüyorlar. Kölelikten azad edilmiş.. İyi ata biner, çok iyi kılıç, silah kullanır.
710 yılında 500 kişi ile mavnalara biÂnerek Cebel-i Tarık sahiline çıktı ve güney sahillerini keşfe koyuldu. Bir iki kişiyi esir alıp Mağrib’e geri döndü.
Fethe değer bir ülke olduğu anlaşılınÂca Halifeden fetih için izin aldı.
Bunun üzerine Tarık Bin Ziyad 7000 kişilik bir ordu ile İspanya kıyılarına gitti. Mayıs (711) tarihinde Ceziret’ül-Hadra’nın Cebel-i Tank denilen kısmına ayak bastı. Müfrezelerini parça parça bu dağa yığdı. Geçiş tamamlandıktan sonra bütün gemiÂleri yaktırarak askerlerinin dönüş ümitleriÂni ortadan kaldırdı. Bu kararlı ve cesur tuÂtumu ile ordusunu büyük mücadeleye haÂzırladı. İlk şehir olarak deniz kıyısındaki Ceziret’ül-Hadra şehrini zabtetti.
Tarık ilk defa (710) da İspanya sahilleÂrine geçince Endülüs valisi Theodemir, duÂrumu İspanya kralı Rodrik’e bildirerek, Arabların niyetlerinin iyi olmadığını haber vermişti. Kral Rodrik de o zaman gerekli hazırlıklara başlamıştı. Tarık bunun farkına varınca Musa Bin Nusayr’dan yardım istedi. Beş bin kişilik bir yardım kuvveti imdadına yetişti.
Önce 7000 kişilik ordusu ile Seduniye şehrine doğru yürüdü ve zaferi elde etti. 5000 kişilik imdat kuvvetiyle Guadalate veya Late ırmağı kenarında bulunan Seviş mevkiine doğru ilerledi. Burada aniden kral Rodrik’in 100.000 kişilik ordusunun habeÂrini aldı. Bunun üzerine çok yönlü meşhur hitabesiyle askerlerini cihada davet etti.
“Firara mecal yok! Arkanızda düşman gibi bir deniz, önünüzde deniz gibi bir düşÂman. Ölmemeniz ve yaşamanız için ileri gitmekten başka çare yok. Biliniz ki, bu yarımadada kötülerin sofrasına oturan yeÂtim çocuklardan daha zor ve sıkıntılı şartÂlar içinde bulunuyorsunuz. Düşman sizi orÂdunuzu, silahlar ve bol yiyecekleri ile karÂşıladı. Siz kılıçlarınızdan başka sığınağa sahip değilsiniz. Düşmanın elinden kurtaÂracağınız azıktan başka hiç bir şeyiniz de yok. Eğer bir an önce düşmanın işini bitirmezseniz günler uzar gider de hız ve aksiyonunuzu kaybedersiniz. Sizden korkan kalbler artık cüret kazanmaya başlar. Bu feÂci akıbete düşmekten kendinizi koruyunuz.
Biliniz ki, sizleri davet ettiğim şeye ilk defa kendim icabet ediyorum.”
Sonra Got kralı Rodriki, Bekka vadiÂsinde karşıladı. Ordusundan kat kat fazla olan bu zırhlı orduya karşı göğüs göğüse savaşa karar verdi. Bizzat kendisi harbin dördüncü günü, fildişinden yapılan müzeyÂyen bir araba içindeki Rodrike hücum edeÂrek onu öldürdü. Kralın ölümüyle moralleri bozulan Vizigotlar, Tarık’ın hergün artan hücumları karşısında büsbütün bozguna uğÂradılar. Harbin 8. gününde kaçmaya başlaÂdılar.
711 senesinin ramazan ayının 24. güÂnünde kazanılan meydan muharebesinin müjdesini Tarık, kralın kesik başı ve ganiÂmetlerle beraber Musa Bin Nusayra gönderÂdi.
Düşman askerinin yeniden toplanarak büyük bir ordu ile karşı koyarak intikam alÂmaya kalkacağını hesaba katarak, Musa Bin Nusayr’ın yerinde durup beklemesine dair emri dinlemeyerek Kurtuba şehri yaÂkınında bulunan İstece kasabasına doğru yürüdü. Burada toplanmaya çalışan düşman ordusunun artıkları üzerine şiddetli bir hüÂcumda bulundu. Onları iyice bozup dağıttı. Bu iki zaferin İspanya’da duyulması, Vizigotların maneviyatını bozdu,cesaretlerini tamamen kırdı. Köy ve kasabalardaki ahâli, büyük bir korkuya kapılarak şehirlere doğÂru iltica etmeye başladılar. Bu durumÂda Tarık, ordusunu dört eşit parçaya böleÂrek, bir kısmını Kurtuba, bir kısmını Malaga, bir kısmını da Gırnata ve Elviraye şehirÂleri üzerine gönderdi. Kendisi de geri kalan kuvvetlerle Vizigotların merkezi olan Tuleytula şehri üzerine yürüdü. Bu şehir gayet sağlam surlara sahip olmasına rağmen tesÂlim olmak mecburiyetinde kaldı.
Bu şehirde pek çok ganimetler elde etÂti. Bunlar arasında Tuleytula şehrinin sarayında bulunan Maide-i Süleyman adı ile anılan meşhur tabelâ da bulunuyordu. GaÂnimetleri Musa Bin Nusayr’a gönderdi. Onun bunlarda gözü yoktu. Çünkü zülcenaheyn idi. Yani dışın fâtihi olduğu gibi alabildiğine derinlere inmiş, iç âleminin de fatihi olmuş gerçek bir kahramandı. HatÂta kralın sarayına girdiğinde hazinelerinin üzerine ayağını koymuş ve kendi kendine muhasebesini şöyle yapmıştı: — “Tarık, sen dün tasmalı bir köleydin. Bugün muzafÂfer bir kumandansın ama dikkat et yarın toprağın altına göçecek ve hesap verecekÂsin. “
Endülüs adı ile anılan bölge, İspanya’nın ancak 1/5 veya 1/4 inden ibaret olduğu halde, gerek burada ve gerekse ülkenin diÂğer yerlerinde oturan ahali, İslâm ordusuÂnun ilerleyişinden korkarak Fransa’nın içÂlerine doğru hicret etti.
Tarık, fethettiği yerlerdeki halkı dinleÂrinde serbest bırakıp mal ve can emniyetini sağladı. Hristiyanlara karşı gösterdiği bu güzel muamele, hemen tesirini göstererek, kısa zamandan sonra hristiyan muhacirlerÂden başka Avrupa’nın bilhassa Fransa’nın muhtelif yerlerinde oturan ve yaşayışlarınÂdan memnun olmayan bir hayli ahalinin seÂvine sevine Endülüse gelmesine sebeb oldu.
Artık İspanya yeni bir doğuşa nüve teşkil edecekti. Edebiyat, sanat, ilim ve teknikte rönesansın başlangıç noktasını buÂrada aramak icap eder. Alman yazar S. Hunkenin “Avrupa’dan Doğan İslâm GüÂneşi” isimli eserini mütalaa eden herkes bu gerçeğin itirafını bütün boyutları ile göÂrecektir.
İşte bir çağın fâtihi unvanına lâyık bu büyük kumandan, her büyük gibi hizmetiÂnin mükafatını dünyada görmeden, bu fâÂni âlemi terk etmiştir. Çünkü bu zaferlerden sonraki hayatı Suriyede menkûbiyet içinde yani dert ve meşakatler altında ve sade bir şekilde geçmiştir. |
|
|
|
|
|
|
iLGiNÇ ZEKA TESTİ
Aşağıdaki soruları tam 1 dk. içinde yanıtlamaya çalış. Bir kağıt kalem
al ve yanıtlarını not et ve her soruya bir defa bakmaya çalış. Oldukça
ilginç bir zeka testi... :))
1. Bazı aylar 30, bazıları 31 çeker; kaç ayda 28 gün vardır?
2. Doktorunuz size 3 hap verir ve bunları yarımşar saat arayla
almanızı tavsiye ederse, ilaçların tamamını bitirmeniz ne kadar sürer?
3. Gece saat sekizde yatıyorum ve yatarken guguklu saatimi sabah
dokuza kuruyorum kaç saat uyurum?
4. 30' u yarıma bölüp 10 eklediniz, kaç etti?
5. Bir çiftçinin 17 koyunu vardı. Sürüde salgın hastalık
oldu,dokuzu ağır hastalandı, diğerleri öldü. Çiftçinin kaç koyunu var?
6. Sadece bir tek kibritiniz var, içinde bir gaz lambası, bir
gaz sobası,ve birde mum bulunan karanlık ve soğuk bir odaya girdiniz...
Önce hangisini yakarsınız?
7. Adamın biri dikdörtgen biçiminde ve her cephesi güney
manzaralı bir ev inşa ediyor. Evi kocaman bir ayı ziyaret ederse bu ayı
ne renk olur?
8. 3 elma vardı ikisini aldım. kaç elmam var?
9. Musa gemisine her hayvandan kaçar adet aldı?
10. Chicago' dan hareket eden 43 yolculu bir otobüs
kullanıyorsunuz. Pittsburgh' da 7 yolcu binip, 5 yolcu indi. Cleveland'
da 8 yolcu indi,6 yolcu tuvalete gidip geldi ve 4 yeni yolcu bindi. 20
saat sonra Philadelphia' ya vardığınızda şoförün adı neydi?
ŞİMDİ YANITLAR:
1. Hepsinde, tüm aylarda 28 gün vardır.
2. Bir saat
3. guguklu saatler gece gündüz ayrımı yapmadığı için 1 saat.
4. 70 eder, yarıma bölmek 2 ile çarpmak demektir.
5. 9 canlı koyun
6. Kibriti
7. Ayı beyaz olur. Evin her cephesi güneye baktığına göre bina
kuzey
kutbundadır.
8. 2 elma
9. Sıfır, gemisine hayvan alan Nuh idi.
10. Şöför sizdiniz.
DEĞERLENDİRME:
10 doğru : Einstein seviyesi
9 doğru : Toplumla uyuşamayan psikolojisi bozuk vaka...
8 doğru : Mühendis
7 doğru : Üniversite öğrencisi
6 doğru : Lise öğrencisi
5 doğru : İlkokul öğrencisi
4 doğru : İlkokul öğretmeni
3 doğru : Lise öğretmeni
2 doğru : Üniversite Profesörü
1 doğru : Milletvekili
0 doğru : Vatandaş
|
|
Myspace Graphics
İşletim sisteminiz:
MAGNACARTA
|
|
|
| | |